İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları tarafından düzenlenen, ‘Katliam yasasını tanımıyoruz’ mitingine Mitinge çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütüve İzmir Tabip Odası adına Genel Sekreter Dr. Nuri Seha Yüksel katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’ndan Gündoğdu Meydanı’na kadar yapılan yürüyüşte “Katliam yasasını tanımıyoruz. Yasayı iptal et” pankartı açıldı. Cumhuriyet Meydanında yapılan miting, Yaşam hakkı savunucularının yaptığı konuşmaların ardından ortak basın metnini Pınar Alp Asil ve Kaan Gencer okudu.
Basın metininde; “İktidarın, toplumu kutuplaştırmak üzere kirli bir siyasete giriştiğinin ifade edildiği açıklamada 5199 Nolu yasanın tartışmaya açıldığından beri, toplumdaki bölünmenin daha fazla keskinleştiği belirtildi. Açıklamada, “AKP ve ittifakı yerel yönetim seçimlerinin yenilgisiyle köpekler için “başıboş, saldırgan, hastalıklı” gibi saçmalıklar savurarak, hayvanlara ve hayvan severlere karşı tamamen etik dışı, vicdan ve bilim karşıtı bir tutum aldılar. Yüzyıllardır birlikte yaşadığımız, yemeğimizi, suyumuzu, sokaklarımızı paylaştığımız, her gün özenle kucakladığımız, selamlaştığımız, beraber yürüdüğümüz, sokaklarımızın sakinleri olan köpekleri birden ‘nefret nesnesine’ dönüştürler. Bu yasanın iktidar tarafından en cazip tarafının 31 Mart seçimlerinden sonra yerel yönetimlerin çoğunun muhalefet belediyelerine dönüşmesi olduğunun belirtildiği açıklamada “Belediyeler katliam yasasına uymadıkları takdirde kayyum da dahil olmak üzere bir dizi yaptırım devreye giriyor. Şayet belediyeler katliam yasasını şu ya da bu oranda uygularsa, ezici çoğunluğu yasa karşıtı olan halk, belediyelerle karşı karşıya gelecek ve böylece toplumsal bir huzursuzluk yaratılmış olacak. Halkın katliam yasasına karşı kararlılığı ve mücadelesi ancak gerçekten vaat edildiği gibi yasa uygulanmazsa iktidarın tüm baskılarına rağmen bu kanlı yasanın karşısında durdukları sürece onlarla beraber olacaktır” ifadelerine yer verildi. Yasanın ağustos ayında meclisten geçirilmesinin ardından Anayasa Mahkemesine 16 maddenin iptali için açılan davanın yakın zamanda görüleceğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Hayvanları Koruma Kanunu denilmesine rağmen kanunun adına, amacına, koruduğu değerlere açıkça aykırı olan bu kanun derhal iptal edilmelidir. İnsanlara tanınan ve ölüm hakkı olarak niteleyebileceğimiz, rıza temeline dayanan ötanazi uygulamasının; rıza ve irade beyanı olmayan hayvanlar için söz konusu olamayacağını biliyoruz. Hayvanlar yaşamak istiyor! Veterinerlerinde hayvanları öldürmeye zorlamanın; mesleğinin doğasına, meslek kurallarına ve mevzuatına aykırı olduğunu biliyoruz. Yasanın tartışılmaya başlanmasıyla her gün toplama ve şiddet ihbarının geldiğinin paylaşıldığı açıklamada, son olarak şu ifadeler yer aldı: “Her şeyin bittiğini söyleyenlere ufak bir mesajımız var; biz daha yolun başındayız ve biz bitti demeden bitmez! Sokakta yaşayan hayvanları bizden koparmak isteyen yasaya karşı, öfkemizi ve bilincimizi daha gür ve daha güçlü örgütlemeye devam edeceğiz! Biz yarattığınız bu çirkinliğin içinden, yaşam için, hayvanlar için, tüm türler için, özgür bir dünya için güzellik çıkarmaya kararlıyız Sizin nefretiniz ve kanlı yasanız kaybedecek, bizim yaşam kararlığımız ve mücadelemiz kazanacak. Siz öldürmek istiyorsunuz, biz özgür yaşatacağız.” denildi.
“Barınaklarınız kan kokuyor”, “İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük”, ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldığı miting, Grup Geniş Merdiven ve İlkay Akkaya sahne aldı. Miting söylenen şarkılar eşliğinde sona erdi.