Vergide Adalet İstiyoruz! eylemlerinin 29. haftasında basın açıklaması 25 Eylül 2024 tarihinde İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimlik önünde yapıldı.
Basın açıklamasına, İzmir Tabip Odası adına Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel katıldı. Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Dr. Nuri Seha Yüksel, “29. haftadır Vergide Adalet İstiyoruz! diyoruz. Bu sadece hekimlerin, sağlık çalışanlarının sorunu değil, bu herkesin sorunu, bu yüzden aylardır vergide adalet talebimizi dile getiriyoruz. Emek çok, iş fazla gelir az, gelir az vergi fazla. Bu nasıl adalet! Bu yüzden vergide adalet istiyoruz. Son zamanlarda ekonomik şartlar giderek ağırlaşıyor. Yılın başında aldığımız maaşı yıl sonunda alamıyoruz. Hayat pahalılığı artıkça biz daha az maaş alıyoruz. Çünkü bizden daha fazla vergi kesiliyor. Tasarruf tedbirleri, tasarruf tembihleri deniliyor. Nerdeyse yaşadığınıza şükür edin diyorlar. Şiddet devam ediyor. Geçen hafta iki ASM’de şiddete uğradı. Daha dün şehir hastanesi basıldı, sağlık çalışanları şiddete uğradı ve daha da doğrusu biz yaşadığımıza da şükredemiyoruz. Biz emeğimizin karşılığını almayı ve adil bir şekilde vergilendirilmesini istiyoruz. Eskiden ne vardı? Beyaz yaka vardı mavi yaka var mı artık yaka da kalmadı, artık iki yakamızda bir araya gelmiyor. Vergi kesildikçe bizde geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes gibi. Bizde vergi verelim ama %15’i aşmadan, adil bir şekilde. 29. Haftada ne istiyoruz? Vergide adalet istiyoruz!” dedi.
Ortak basın açıklaması SES 1 Nolu İzmir Şube Eş Başkanı Olcay Tekin okudu. Olcay Tekin, “Bugün 25 Eylül 2024 Çarşamba. 29 haftadır yurdun her köşesinden, sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istiyoruz. Sayıştay, kamu kurumlarının denetimi sonucu hazırladığı 2023 yılına ait raporda: Kamu idarelerinden 45’inin kullanılan kaynaklar hakkında bilgi vermediği, 2020 yıllından bu yana dernek, vakıf, birlik, kurum ve kuruluşlara yapılan yardıma ilişkin bilgilerin paylaşılması yönünde ikazların yapıldığı ancak 2023 yılında da yapılan yardım ve faaliyetlere ilişkin bilginin raporlarda yer almadığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilişkin raporunda muhasebe birimlerince tahsilat ve ödeme amacıyla kullanılan fakat Sayıştay’a bildirilmeyen 1555 adet banka hesabı olduğu, 86 idarenin, tahsis edilen ödenek dışında kullanıma tahsis edilen özel ödenek, dış proje kredisi veya bağış ya da yardım gibi kaynaklara dair de bilgi paylaşmadığı, bilgilerinin yer aldığı raporda kamu kaynaklarının nerelere harcandığı, ne için bu ödemelerin yapıldığı anlaşılamazken usulsüz yapılan ödemelerin sonucunda herhangi bir soruşturma yapılmadığı görülmektedir. Ağırlıklı olarak çalışanlardan ve emeğiyle geçinen halktan elde edilen gelirin nasıl harcandığını açıkça dile getirmesi bakımından bu raporun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çalışanlar vergi kaçıranların her gün bir yenisini öğrenmiş olsa da, hükümet zaten hepsini gayet iyi tanıyor! Gelir İdaresi’nin verilerine göre, 2021-2023 yılları arasında 45 binden fazla özel tekne ve yat satışı yapıldığını, satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit edildiği bildiriliyor. Buna göre: 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin beyan ettiği satış bedeli ile gerçek satış fiyatı arasında büyük farklar bulunmakta; ilk tespitlere göre 1.4 milyar liralık kayıt dışı hasılat elde edildiği bildiriliyor. Her geçen gün yüksek karlar elde eden kesimlerin nasıl vergi vermediğini öğreniyor, çalışanların ve emeğiyle geçinen halktan dolaylı veya ücretlerden peşin kesilen yüksek vergi oranlarının haksız ve adaletsiz olduğunu dile getiriyoruz. Vergi kaçıran veya düşük gelir hatta zarar göstererek az miktarda vergi ödeyen kesimlerin yenileri ortaya çıkınca haklılığımız ve feryadımızın ne kadar kıymetli olduğunu anlıyoruz. Maalesef haftalardır açıklama ve taleplerimize yanıt vermeyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; ’ Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor’ söylemleriyle çalışanların ve emeğiyle geçinen halkın sabrını zorlamaktadır. Hükümet adına açıklama yapan Şimşek; çalışanların vergi yüküne değinmeyip, hazinenin esas gelirini sağlayan ücretli kesimden ve yüksek dolaylı vergilerden, düşük gelirden derin yoksulluğa mahkum edilen halkın halini görmezlikten gelmeye çalışsa da inandırıcılığını yitirmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu’nun görüşüne göre: ‘Enflasyonun arttığı bir ortamda şirketler de müthiş kar etti. Şimdi şirketlerden ek vergi almak ciddi bir sorun. Servet vergisi de çok zor çıkar. Bu durumda kaynak yine sabit gelirli’ saptamalarının ne kadar yerinde olduğunu yaşayarak öğreniyoruz. Bu kadar eşitsiz ve adaletsiz vergi politikaları yetmezmiş gibi, Sayıştay raporunda yer alan kamu kurumlarında yapılan harcamalardaki müsriflikler, usulsüzlükler, kayıtsız harcamalar tasarruf genelgeleri ve kayıt dışıyla mücadele adıyla üstünü örtme çalışmaları ise halkın yaşadığı sorunları daha da derinleştiriyor. Talebimizi Yineliyoruz: %35 vergi kesintisinden vazgeçin, adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi kesintisini hayata geçirin. Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 29 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi her çarşamba olduğu gibi taleplerimiz karşılanana dek sürdürmekte kararlıyız. Toplumun sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için sürdürdüğümüz mücadelemize halkımızı destek olmaya çağırıyoruz.“ dedi.
“Vergide Adalet İstiyoruz!”, İnsanca yaşamak, yaşatmak istiyoruz!” sloganlarının atıldığı açıklama daha sonra sonaerdi.tasarruf tembihler