26.11.2020 Toplantı Tutanağı
26.11.2020 TARİHLİ TOPLANTI TUTANAĞI
İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi toplantısı 26 Kasım 2020’de Hekim Meclisi Divan Başkanı Dr. Ahmet Etit başkanlığında divan üyeleri Dr. Derya Mengücük ve Dr. Aydan Taka Küçük tarafından mail üzerinden gönderilen davet aracılığı ile saat 20.00’da, ZOOM üzerinden 36 katılımcı ile yapıldı.
Toplantının açılışını yapan divan başkanı Dr. Ahmet Etit daha önce belirlenen tarihte hekim meclisi toplantısının İzmir'de 31.10.2020’de yaşanan deprem ve sonrasında oda yöneticileri, temsilciler ve aktivistlerinin yoğun gündemleri olması nedeni ile zorunlu bir biçimde yapılamayarak bugüne ertelendiğini belirterek söze başladı. Aynı zamanda pandemi nedeniyle yüzyüze görüşme ve kapalı alan toplantılarının salgın önlemleri kapsamında yapılamaması nedeniyle online toplantı yapma zorunluluğunu ifade etti. Mail grubundan iletilen gündem önerileri olan:
1. İzmir depremi
2. Pandemi sürecinde yaşanan sorunlar
3. İşyeri hekimliği alanında yaşanan sorunlar
4. 25 Kasım kadına şiddet ile uluslararası mücadele ve dayanışma günü kapsamında değerlendirme
5. TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr.Şeyhmus Gökalp’in hukuksuz olarak gözaltına alınarak tutuklanması
6. Birimlerdeki sorunlar ve önerilerin değerlendirilmesi şeklinde belirlendi.
*Gündem maddelerinin konuşulmasına geçildi, Divan Başkanı Dr. Ahmet Etit, ilk olarak 25 kasım Uluslararası kadına yönelik şiddetle mücadele ve dayanışma gününün hikayesini kısaca anlatarak söze başladı. İzmir Ekonomi Üniversitesi temsilcisi Dr. Özlen Gökdemir söz alarak kadına yönelik şiddetle mücadele ve dayanışma günü bağlamında geçtiğimiz hafta bir boşanma davasında çocuğun velayetini Covid servisinde çalışması nedeniyle kendisine verilmeyen hemşire örneğini hatırlattı. Dr. Mübeccel İlhan ise bu örneğin toplumda kadına ve sağlıkçıya olan şiddeti birleştiren bir örnek olduğunu, bizler “ Covid meslek hastalığı kabul edilmelidir” şeklinde talebimizi ifade ederken mahkeme bir yandan covid’i meslek hastalığı kabul etmiş olmaktadır şeklinde özetledi.
Kadın hekimlik komisyonu adına söz alan Dr. Özlem İman 25 kasım kadına yönelik şiddeti önleme mücadele günü ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının gerekliliğini anlatarak akademik ortamda dahi kadına yönelik şiddetin devam ettiğini ifade etti.
* TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Yıldıray Orhon söz alarak TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in gizli tanık ifadesi ile gözaltına alınarak tutuklanması konusunu hukuksuzluk olarak değerlendirdi. Ardından Dr. Mübeccel İlhan bu durumun meslek odamızın itibarsızlaştırılması amacıyla yapıldığını ifade etti. Dr. Habibe Güneş sadece TTB’nin bu durumda basın açıklaması yapmasının yetersiz olduğunu, tüm tabip odalarının tek tek ve Ege Tabip Odalarının birlikte basın açıklaması yapması gerektiğini belirttiler.
Dr. Şehmus Gökalp ile birlikte daha evvel çalıştığını ifade eden Dr. Funda Barlık Obuz kendisinin insancıl ve etik çizgisini anlatarak bu saldırının asıl TTB’ye yapıldığını ve tüm odaların tepki vermesi gerektiğini ifade etti.
Daha sonra söz alan Dr. Sibel Uyan ve Dr. Fatih Sürenkök de aynı yönde görüşlerini ifade ettiler. Dr. Şehmus Gökalp ‘in yanında olduğumuzu ifade etmemizin gerekliliği olarak Hekim Meclisi Divanına, İzmir Tabip Odası Yönetim Kuruluna iletilmek üzere basın açıklaması yapılması kararı alınmasını önerdiler. Hatta hekim meclisi olarak kınama metni hazırlanmasını YK ve TTB’ye iletilmesi, Diyarbakır’a heyet gitmesi durumunda bir temsilci gönderilmesini önerdiler. Dr. Mustafa Vatansever ve Dr. Fatih Sürenkök böyle bir heyetin içinde bulunmaya gönüllü olduklarını ifade ettiler.
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı da söz alarak çalıştığı yer ve aDr.esi belli bir hekim şu an yalancı tanıkların iftiraları ile cezaevine konmuştur diyerek yönetim kurulunda durumun değerlendirileceğini belirtti.
Dr. Özlem Aydınalp de kendisi ile birlikte çalıştığını anlatarak bu saldırının çoklu baro gibi çoklu tabip odası projesinin zeminini hazırlamak üzere bir parçası olduğunu belirtti. Daha sonra Dr. Türkcan Baykal, Dr. Gaffar Karadoğan, Dr. Mustafa Vatansever de aynı yönde görüşlerini ifade ettiler.
*Dr. İsmail Ümit Bal, 31 Ekimde yaşanan İzmir depremi sonrasındaki durum ile ilgili konuşarak 16 tane çadır kent ve 493 adet konteynerdan oluşan kalıcı konteyner kentdeki genel durumu ve sağlık hizmetlerinin durumunu detaylı bir şekilde anlattı. Bir yandan Covid pandemisi ve bir yandan depremi yaşayan İzmirli sağlıkçıların “afet içinde afet” yaşadığını belirterek durumu özetledi.
Dr. Mübeccel İlhan deprem bölgesi ile ilgili gözlemlerini aktararak olağandışı durumlar komisyonunun yeniden canlandırılması gerektiğini ifade etti.
Çadır alanlarındaki Covid ile ilgili önlemlerin sorulması üzerine Dr. Lütfi Çamlı durum ile ilgili bilgi verdi.
Dr. Funda Barlık Obuz söz alarak depremde ailesini yitiren genel sekreterimiz Dr. Nuri Seha Yüksel’e tüm meclis adına tekrar başsağlığı dileyerek acısını paylaştığımızı ifade etti.
Dr. Sibel Uyan depremden hasar gören 2 adet Aile sağlığı merkezinin onarımı için il sağlık müdürlüğünün destek olmadığını, gerekçenin de bu merkezlerin kiralanmış yerler olması olduğunu ifade ederek birinci basamakta deprem ve Covid nedeniyle yaşanan sorunları özetledi.
Deprem sonrasında İzmir’de sağlık çalışanları depremzede sayılmalıydı diyen Dr. Yakup Doğramacı deprem sonrasında yaşananlara değindi.
Dr. Nezaket Kaya Türk Psikiyatri Derneği’nin deprem sonrasında online terapi desteği sunduğunu, İzmir’li hekimlerden böyle bir özveri beklenmediğini, bu anlamda derneğin duyarlılığını vurguladı.
Dr. Kemal Özbek, Dr. Mustafa Vatansever, Dr. Hasan Yerli de deprem sonrası yaşananlarla ilgili bilgi verdiler.
* Gaziemir DH Temsilcisi Dr. Yakup Doğramacı pandemi hastanesi olmaları nedeniyle yaşanan zorlukları anlattı. Günlük 1000 hastanın acile başvurduğu, yoğunluktan dolayı 112 sedyelerinin dahi bekletilmek zorunda kalındığı, acilde hastalar sedye dahi bulamayıp sandalyelerde beklediği, il sağlık müdürlüğünden görevlendirmeler yapılması ve çalışanların hastalanması nedeniyle çalışan sayısının azaldığı dolayısıyla bu yoğunluğun karşılanmasının imkansız hale geldiğini anlattı.
Dr. Zeynep Altın Tepecik EAH durumunu anlatmak üzere söz aldı, hasta sayısı ve kötü çalışma koşulları nedeniyle çalışanların tükenmişlik sendromu yaşadığını yoğun bakım yatağı sıkıntısının olduğu, idarenin yeni ybü(yoğun bakım ünitesi) ‘ler açtığı ancak bu ybü yataklarının standartlara uymadığı, yeterli personel olmadığı, bu yerlerde havalandırma dahi olmadığı için çalışanların yüksek riske maruz kaldığını ifade etti. Sağlık bakanlığı tarafından mart ayından itibaren 3 ay tavandan ek ödeme verileceği açıklanmasına rağmen bu ödemelerin adaletsiz bir şeklilde dağıtıldığını, sonrasında ağustostan itibaren vadedilen tavandan ödemenin de saat hesabıyla yapıldığını, sonuç olarak bu durumun motivasyon kaybına yol açarak aynı zamanda adaletsizlik nedeniyle çalışma barışını bozduğunu anlattı. İl sağlık müdürlüğü tarafından hemen her gün yeni geçici görevlendirmeler yapılması nedeniyle endişe içerisinde olduklarını ifade ederek asistan eğitimin de durduğunu, asistanların yoğun olarak filyasyon görevinde ve covid servislerinde görevlendirildiğini söyledi.
İşyeri hekimliği komisyonu adına söz alan Dr. Esat Hoşgönül işyerlerinde ekonomik kaygılar nedeniyle covid 19 tespitinin zorlaştığını, hem işverenin işgücü kaybına ve maliyet artışına engel olmak için hem de çalışanlar ücret kesintilerine sebep olacağı korkusuyla covid 19 testi yaptırmaktan kaçındığını anlattı. İşyeri hekimliği yapan ileri yaştaki hekimlerin pandemi endişesi nedeniyle sahadan çekildiğini dolayısıyla bu alanda hekim açığı ortaya çıktığını söyledi.
Yeşilyurt DH temsilcisi Dr. Berna Karakoç teletıp uygulamasına geçiş konusunun değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak özel hastanelerin de pandemi konsunda desteğini arttırmasının ihtiyaç olduğunu söyledi.
Sağlk sisteminin çökmesi durumunda halktaki öfkenin sağlık çalışanlarına yönelebileceği, dolayısıyla sağlıkta şiddetin patlayabileceğini vurguladı.
Dr. Funda Barlık Obuz, Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinde aciller ve onkoloji hastaları dığında tüm elektif operasyonların durdurulduğunu, covid servis sayısının artarak 7-8’e çıktığını söyledi. Asistan eğitimi ile ilgili sorunların büyük olduğu, çalışanları topluca enfekte olan klinikler olduğunu söyledi. Bugün resmi gazetede yayınlanan yönetmelik ile asistanlatın artık heryerde görevlendirilebileceği ve asistanlık sürelerinin uzayacabileceğini ifade etti.
Dr. Cemal Güvercin tıp uygulamalarında etik ilkeleri 1. Yarar sağla 2. Zarar verme 3. Adalet içersinde 4.özerkliğe saygı göster şeklinde ifade ettikten sonra pandemi sürecinde tabip odası olarak neler yapabiliriz sorusunu gündeme getirdi.
Hastaneden acilde ve yoğun bakımda triaj ile ilgii rehber hazırlanmasını önerdi. İzmir Tabip Odası bünyesinde pandemi komisyonu oluşturulması bu vesile ile sağlık çalışanlarına destek olunması gerektiğini belirtti.
Halihazırda olmasa bile ilerleyen günlerde hasta seçmek zorunda kalınabileceği, bu durumda stabil hastaların kötüsü, kötü hastaların da en iyisi seçilmelidir, yani tedaviden ve cihazlardan en fazla fayda görecek olan seçilmelidir dedi. Nöbet listeleri ve çalışma planlarının şeffaf olması gerektiği, yükün ve cefanın eşit paylaştırılmasının önemini vurguladı.
Dr. Nuri Seha Yüksel Yönetim kurulu adına birimlerdeki sorunlar ve gelişmeler ile ilgili haberdar olmak istediklerini, birim temsilcilerinin yaşanan sorunları günü gününe iletmelerinin önemli olduğunu söyledi.
Divan Başkanı Dr. Ahmet Etit bir sonraki hekim meclisi toplantısının 10 aralık 2020 Perşembe günü yapılacağını bildirerek katılımcılara teşekkür etti ve toplantıyı kapattı.
İLETİŞİM & ULAŞIM
- Adres: İzmir Tabip Odası 1451 sok. No: 5 Alsancak /İzmir
- Telefon: (232) 463 11 33
- Faks: (232) 421 70 51
- E-Posta: [email protected]